Balkanlar’dan Kısa Kısa – 1 (Makedonya)

Yakınlığı, bu coğrafyadaki birçok ülkenin vizesiz oluşu, tarihi ve doğal güzellikleri… Bütün bunlar Balkanlar’ı gezip görmek için yeterince cazip kılıyor. Bir de bu topraklarla olan tarihi bağımız ayrıca çekiyor. Kısacası Balkanlar’da olmak farklı bir duygu…

Makedonya (yeni adıyla Kuzey Makedonya), Balkanlar’da kendinizi yurdunuzda en çok hissedeceğiniz ülkelerden biri. Nasıl olmasın ki; Osmanlı döneminde yüzyıllar boyu kader birliği ettiğimiz bu coğrafyada bu birlikteliğin izleri halen canlı olarak gözlemlenebiliyor. Üsküp, Manastır (şimdiki adıyla Bitola), Kalkandelen gibi Osmanlı’nın Balkanlar’daki önemli yerleşimleri burada. Manastır’daki Manastır Askeri İdaresi Atatürk’ün eğitimini tamamladığı okullardan ve bu anlamda tarihimiz açısından ayrı bir öneme sahip. Burayı ziyaret etmek gerçekten çok farklı duygular yaşatıyor insana…

Manastır Askeri İdaresi

Tüm bunların ışığında tarihi ve doğal güzellikleriye Makedonya’dan kısa kısa:

Üsküp

Makedonya’nın başkenti Üsküp’te eski çarşı kısmında, sokakların, dükkanların, ortamın sunduğu atmosferde kendinizi rahatlıkla Türkiye’nin bir şehrinde hissedebilirsiniz. Davut Paşa Hamamı, Kurşunlu Han, Mustafa Paşa Camii, Bedestan burada görülmesi gereken eski Osmanlı yapılarından en önemlileri.

Şehrin tarihi merkezinden Vardar Nehri’ne doğru ilerleyip tarihi taş köpüren karşı tarafa geçtiğinizde şehrin bugünkü merkezi Makedonya Meydanı‘na ulaşıyorsunuz. Meydanın çevresinde ve Vardar Nehri’nin kıyılarında Arkeoloji Müzesi, Devlet Tiyatro Binası gibi şehrin önemli modern yapıları bulunuyor. Meydandan biraz daha ilerlediğinizde ise şehrin bir diğer simgesi Rahibe Teresa Anıt Evi‘ni görebilirsiniz.

Üsküp – Vardar Nehri & Arkoloji Müzesi Binası
Üsküp Çarşısı

Üsküp’ün batısında kalan Tetovo‘da (eski adıyla Kalkandelen) 15.Yüzyıl’da yapılmış orjinal ve çok güzel bir Osmanlı eseri bulunuyor: Alaca Camii. İçi de dışı da, camiye adını veren birbirinden renkli işlemelerle süslenmiş bu cami, gördüğümüz en orjinal mimariye sahip camilerden biriydi, kesinlikle görülmesi gerekenler listesinde yerini almalı…

Orjianal Süslemeleriyle Alaca Camii (Pasha Mosque)

Ohrid

Ohrid, ismini verdiği gölün kıyısına kurulmuş şirin bir şehir. Makedonya’nın genelinde olduğu gibi Ohrid’de de yüzyıllardır Müslümanlar ve Ortodoks Hristiyanlar bir arada yaşıyor. Neticesinde de kültürel bir zenginlik ortaya çıkıyor. Şehrin merkezinde tarihi çarşısının ve sokaklarının arasında yaklaşık 500 yıllık Ali Paşa Camii, tarihi konaklar arasındaki Ohrid Ayasofya Kilisesi, ve şehrin çatısındaki konumu ile Antik Tiyatro şehrin kültürel zenginliğine dair güzel bir mozaik sunuyor.

Ohrid
Ohrid’de tarihi ve şirin sokaklar

Şehrin merkezinde dikkat çeken yapılardan biri de Robevi Ailesi Konağı, 19.Yüzyıl’ın ortalarında yapılmış. Günümüzde ise milli bir müzeye çevrilmiş. Bunun dışında da şehirde tarihi konaklar var, ama bu aile konağı en ilginç ve en iyi korunmuş olanı.

Robevi Ailesi Konağı

Ohrid’in tarihi simgesi olan Aziz Yuhanna Kilisesi, gölün Kaneo sahilinde bulunan konumuyla müthiş bir manzaraya sahip. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmeyen kilisenin 13 veya 15.Yüzyıl’a ait olduğu düşünülüyor. Kiliseye gidiş yolu biraz meşakatli de olsa göreceklerinizden oldukça memnun kalacağınızdan emin olabilirsiniz…

Ohrid Gölü’ne komşu Aziz Yuhanna Kilisesi

Ohrid’de yapılacaklar arasında gölde bir yat gezintisi yapmak da var. Böylelikle gölün pırıl pırıl suları arasında şehrin güzelliklerini farklı açılardan görme şansı buluyorsunuz.

Göl üzerinden Ohrid

St.Naum Manastırı

Ohrid Gölü’nün güney kıyılarında, hemen Arnavutluk sınırında büyüleyici doğal güzelliklerin içinde tarihi St.Naum Manastırı kampüsü bulunuyor. 9.Yüzyıl’da Bulgar İmparatorluğu döneminde inşa edilen Ortodoks kiliseye bağlı bu manastır, gerek mistik havası gerek çevresindeki doğal güzellikleriyle görülmeden gidilmeyecek yerlerden biri…

St.Naum Manastırı
St. Naum Manastırı’ndan Ohrid Gölü
St.Naum’un harika doğası

Matka Kanyonu

Balkanlar’da yeşilin ve mavinin tonlarına, doğaya doyuyor insan. Bunun en güzel örneklerinden biri de Makedonya’daki Matka Kanyonu. Önce daha geniş bir vadide bir nehrin kıyısında başlayan Matka Kanyonu ziyareti, yürüyüp ilerledikçe dik kayaların arasında sertleşen ama bir o kadar da güzelleşen bir yolculuğa dönüşüyor. Kanyonda doğal güzelliklerle dolu uzun bir yürüyüş yapılabileceği gibi kanyonun berrak sularında kano veya tekne gezintisi yapmak da seçenekler arasında. Birkaç saatinizi rahatlıkla buraya ayırabilirsiniz…

Matka Kanyonu-1
Matka Kanyonu-2

Gezi Tarihi: Ağustos 2019

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir